TIROIT
TIROIT
PROF DR METİN ÖZATA
Tiroit bezi boynumuzda bulununan kelebek şeklindeki bir organımızdır. TIROIT bezi T3 ve T4 isimli hormonlar salgilar
Tiroit bezinin buyumesine Guatr denir.
TIROIT HASTALIKLARI olarak Guatr, nodül, hipertiroidi, hipotiroidi, hashimoto hastalığını sayabiliriz.
TIROIT hastalığı varsa ENDOKRIN UZMANINA başvurunuz
PROF DR METIN OZATA NIn GUATR TIROID REHBERI Ve METABOLIK DİYET kitaplarını okuyunuz
TIROIT BEZI VE TIROIT HORMONLARI
Tiroit bezi boynumuzun ön tarafında bulunan bir organımızdır. Tiroit bezinin görevi tiroid hormonlarını üretmek, depolamak ve gerektiğinde kana vermek ve böylece metabolizmamızı ayarlamaktır. Tiroit bezi küçük bir bezdir; 15-20 gram kadar ağırlığı vardır ve bir ceviz büyüklüğündedir. Boynun ön tarafında cildin altında bulunur ve kelebek şeklindedir. Kelebeğin kanatları sağ ve sol lob olarak adlandırılırken, bu iki lobu birleştiren ortadaki kısma istmus adı verilir. Her lob 4 cm uzunluğunda ve 1-2 cm enindedir. Tiroit bezi adem elması denen nefes borusu çıkıntısının (gırtlak) tam arkasındadır ve yutkunmakla aşağı yukarı hareket eder. Doktorlar muayene sırasında bu nedenle yutkunmanızı isterler.
Tiroid bezi gıda ve suyla alınan iyot minerali ile tiroid hormonları yapan bir organdır. Su ve gıdalarla alınan iyot bağırsaklardan kana geçtikten sonra boynumuzda bulunan tiroid bezine gelir ve tiroid hormonlarının üretilmesinde kullanılır. Tiroid bezine giren iyot burada tirozin isimli aminoasitle birleşerek T3 ve T4 adı verilen tiroid hormonlarının oluşumunu sağlar. T4 hormonun yapısında dört tane iyot molekülü olduğu için T4, T3 hormonun yapısında ise 3 tane iyot molekülü olduğu için T3 adı verilmektedir. Tirozin aminoasiti yediğimiz proteinli gıdalarla sağlanır. Görüldüğü gibi tiroid hormonlarının yeteri kadar yapımı için protein ve iyodun gıda ve suyla vücuda yetecek kadar alınması gerekmektedir. Bezde oluşan T3 ve T4 hormonları daha sonra kan dolaşıma salınarak vücudun bütün organlarına ve hücrelerine girer ve etkilerini gösterir.
Vücudumuzdaki tüm hücreler tiroid hormonlarından etkilenmektedir. İnsanın, anne karnındayken gelişimi, doğduktan sonra büyümesi ve tüm metabolizma faaliyetleri tiroid hormonları tarafından kontrol edilmektedir. Tiroid hormonlarının vücudumuzda etkilemediği organ veya hücre yok gibidir. Kalp hızı, kan kolesterol düzeyi, vücut ağırlığı, kasların güçlü olması, adet düzeni, cilt ve tırnaklar, kemikler, seks organları, beyin ve psikolojik durum tiroid hormonlarından etkilenmektedir. Tiroid bezinden iki türlü tiroid hormonu salgılanır. Bunlardan daha fazla salgılananı T4 (%80 oranında salgılanır), daha az salgılananı (%20’si) ise T3 hormonudur. Hücrelere giren ve etkili olan hormon T3 hormonudur; T4 hormonu hücreye girmez. Bu nedenle T4 hormonu vücudumuzda özellikle karaciğerde ve diğer organlarımızda deiyodinaz enzimleri ile T3 hormonuna dönüşmektedir. Bu dönüşümün bozulması durumunda T3 yeterince oluşamaz ve tiroid hormonları etkisini gösteremez. Kandaki T4 ve T3 hormonları bazı proteinlere bağlanarak dolaşırlar. Bu proteinlere bağlanan tiroid hormonlarına total T4 ve total T3 adı verilir. Kanda bulunan tiroid hormonlarının çok azı kanda hiçbir proteine bağlanmadan serbest olarak bulunur ki, bunlara serbest T3 ve serbest T4 hormonları denir. Serbest T3 ve serbest T4 hormonları total T3 ve total T4 hormonlarıyla bir denge halinde bulunduğundan tiroid bezinin çalışma durumunu (az, çok veya normal çalışmasını) en iyi yansıtan testler serbest tiroid hormonlarıdır. Kan dolaşımından hücrelere total hormonlar değil serbest hormonlar girmektedir. Bu nedenle total T4 ve T3 tetkikleri yerine serbest T4 ve serbest T3 hormonlarını ölçtürmek daha iyidir. Tiroid bezinin çalışması beynimizin tabanında bulunan hipofiz bezi tarafından kontrol edilir. Hipofiz bezi, TSH adı verilen bir hormon salgılar ve bu hormon kan yoluyla tiroid bezine gelerek ondan tiroid hormonu yapmasını ister TSH hormonu tiroid bezinin iyot tutmasını sağladığı gibi tiroid hormonlarının yapılmasını da sağlar. Tiroid bezi az hormon salgıladığında hipofiz bezi TSH salgısını artırarak tiroid bezinin daha çok hormon üretmesini sağlar. Bu nedenle tiroid bezinin az hormon salgıladığı tiroid yetmezliğinde (hipotiroidi) kanımızda TSH hormonu normalden yüksek, fakat T3 ve T4 hormonları düşük olarak bulunur. Tiroid bezi bazı hastalıklar nedeniyle çok hormon salgılarsa, yani kanımızda T3 ve T4 hormonları çok artarsa bu defa hipofiz bezinden salgılanan TSH hormonu azalır. Kanımızda T3 ve T4 hormonları ne kadar yükselirse TSH hormonu da o kadar azalır. Hipertiroidi denilen tiroid bezinin aşırı çalışması durumunda kanımızda T3 ve T4 hormonları yüksek iken TSH hormonu normalin altına iner ve düşüktür. Görüldüğü üzere hipofiz bezi kandaki T3 ve T4 hormon düzeyine göre TSH hormon salınışını azaltıp artırmaktadır. Hipofiz bezi ise, beynimizde, hipofiz bezinin üzerinde bulunan hipotalamus organı tarafından kontrol edilir. Hipotalamus organı salgıladığı TRH isimli hormon ile hipofiz bezinden TSH salınışını sağlar. Görüldüğü gibi hipotalamus, hipofiz ve tiroid bezi birbirine bağımlı olarak çalışan ve birbirlerini kontrol eden 3 bezdir. Tiroid bezini hipofiz bezi kontrol ederken, hipofiz bezini de hipotalamus organı kontrol etmektedir. Hipotalamusdan salgılanan TRH hormonu hipofiz bezini etkileyerek buradan TSH hormonu salgılatır. Hipofizden salgılanan TSH hormonu ise tiroid bezinden tiroid hormonlarının yapılmasını ve kana salgılanmasını sağlar.
TIROIT HASTALIKLARI İÇİN METİN ÖZATA'NIN GUATR VE TIROIT REHBERİ KİTABINI OKUYUNUZ
DİYET YAPTIĞI HALDE KİLO VEREMEYENLERDE TİROİT HASTALIĞI OLABİLİR
Tiroit yetmezliği metabolizmayı yavaşlatan ve bu nedenle kişilerde önceki kilolarına göre %15-30 oranında kilo alınmasına neden olan bir hastalıktır. Bu nedenle tiroit bezi yetmezliği tedavi edilmeden kilo vermek çok zordur. Tiroit hormon ilaçları ile hastaların çoğunda tedaviyle birlikte kilo verme oluşursa da hastaların % 17’si kilo veremez. Özellikle menopozdaki kadınlarda bu durum daha sık görülür. Hem menopoz hem de tiroit yetmezliği kilo vermeyi engeller.
Tiroit bezi yetmezliği olmadığı halde kilo vermeye çalışan kişilerde belirli bir kilo verdikten sonra kilo kaybının azaldığı veya durduğu bir dönem oluşur. Bu durum vücudun kendini koruma mekanizmasıdır. Vücudumuz daha fazla kilo verilmesine direnç göstermeye başlar. Bu direnç tiroit hormonlarının azalmasıyla olabildiği gibi bazı başka hormonların salınmasının artması ile de oluşur. Kalori alımı yani yenilen gıda alımı azaldıkça vücudumuzda bulunan T4 hormonunun T3 hormonuna dönüşümü azalır ve sonuçta hücrelere giren ve etkili olan T3 azaldıkça metabolizmamız yavaşlar ve kilo veremeyiz.
Kalori alımı azaldıkça yani diyet yaparken az yemek yedikçe vücudumuzdaki yağlardan salgılanan Leptin isimli hormon kanda azalır. Azalan leptin hormonu ise beyindeki iştah merkezini uyararak iştahı artırır ve gıda alınmasını sağlar.
Kilo vermeyi engelleyen hormonlardan birisi Ghrelin hormonudur. Bu hormon mideden salgılanmakta ve kana karışarak beyine ulaşıp yemek yemeyi artırmaktadır. Kilo vermek için diyet yaparken bu hormon kanda artmakta ve daha fazla kilo verilmesini engellemektedir. Bu hormonun salgılanmasını önleyecek bir ilaç ise henüz yoktur.
Bazı minerallerin eksiklikleri de kilo vermeyi engeller. Manganez, krom çinko, kalsiyum ve magnezyum eksikliği özellikle çok önemlidir. Bu minerallerde saptanan eksikliklerin tedaviyle düzeltilmelidir.
T4 hormonunun T3’e dönüşmesinde selenyum minerali de etkili olduğundan kilo veremeyen kişilerde selenyum eksikliği olup olmadığına bakılması gerekir. Selenyum eksikliği varsa bu eksiklik giderilir. Ayrıca çinko, demir, bakır mineralleri de T4’ün T3’e dönüşümünde etkilidir. Bu minerallerde eksiklik olup olmadığına da bakılması gerekir.
Omega-3 alımını artırmak kilo vermede faydalı olabilir. Omega-3 yağ asitleri tiroit hormonlarının hücrelerdeki etkisini artırmaktadır.
Kanda insülin hormonu yüksek ise kilo vermede sıkıntılar oluşur. İnsülin yüksekliğini azaltmanın önemli bir yolu şeker yükü yüksek olan karbonhidratları yememektir. Beyaz ekmek, şeker, makarna, patates, kek, tatlı, çikolata gibi şeker yükü fazla gıdalar insülin hormonunu kanda iyice artırarak kilo vermenizi önler. Bu gıdalar yerine tam buğday unundan yapılmış ekmek (köylü ekmeği gibi), kepekli makarna, nohut, kuru fasulye, mercimek, bezelye, sebze ve meyvelerle beslenmek gerekir.
Tiroit yetmezliği olan hastalarda metabolizma yavaşladığından alınan karbonhidratların (unlu, şekerli gıdaların) sindirilmesi veya parçalanması ve kandaki şekerin hücrelere girmesi zorlaşır. Bu nedenle vücut daha fazla insülin salgılayarak kan şekerini düşürmeye çalışır. İnsülin arttıkça da iştahta artma ve kilo alma oluşur. İnsülin hormonundaki yükselmeler gün içinde kan şekerinde düşme yaptığı için de yorgunluk, baş dönmesi, bitkinlik, öfkelenme, birden sinirlenme, bağırma ve açlık hissi oluşur. Sizde bu belirtiler varsa kan şekerinizde düşmeler oluyor demektir. Bunu anlamak için 3-4 saatlik şeker yükleme testi yaptırmanız gerekir.
Stresli kişilerde stres hormonu dediğimiz kortizol artmaya başlar ve artan kortizol hormonu da kan şekerini yükseltir.
Yukarıda söz edilen faktörler hipotiroidili bir hastada kilo almaya, kan şekerinde düşmelere neden olur. Eğer kilo veremezseniz ileride bu defa şeker hastalığı gelişir.
Bu nedenle karbonhidrat ve yağdan fakir bir beslenme ile ve egzersiz yaparak kilo vermeyi denemelisiniz.
İyi beslenmenize ve egzersiz yapmamıza rağmen zayıflayamıyorsanız doktorunuz size bazı ilaçlar verecektir. Bu ilaçlar zayıflamanıza yardımcı olur.
Hipotiroidili hastalarda selenyum desteği almak T4 hormonunun T3’e dönüşümünü artırarak dokulardaki tiroid azlığını veya metabolizma yavaşlamasını artırmaya faydalı olabilir. Bu nedenle selenyum ölçümü yaptırınız. Eksiklik varsa doktorunuz size selenyum desteği için ilaç verecektir.
Kilo veremeyen tiroit yetmezlikli hastalarda T4 ve T3 ilaçlarını birlikte almak bazen faydalı olabilir. TSH hormonunu 1.5-2.5 arasında tutacak şekilde doktorunuz bu ilaçları ayarlayacaktır.
Yukarıdaki önlemlere rağmen kilo veremeyen kişilerde altta yatan diğer nedenleri araştırmak gerekir. Bunlar insülin direnci, reaktif hipoglisemi, depresyon, stres, uyku bozuklukları, bazı mineral ve vitamin eksikleri ve gıda allerjileri olabilir. Özellikle selenyum, çinko, ve demir eksikliği varsa bunların tedavisi kilo vermeniz açısından çok önemlidir.
Özetle; tiroit yetmezliği olan kişiler kilo veremiyorsa şu nedenler araştırılır:
1. İlaç yeterince alınıyor mu? TSH düzeyi istenen seviyede mi? TSH düzeyi 1-1.5 düzeyine indirmekle kilo verme sağlanabilir.
2. Gıda allerjisi olup olmadığını araştırmak gerekir. Gıda allerjisi varsa kilo vermede sıkıntı olur.
3. Kanda insülin düzeyine bakılır. İnsülin yüksek ise ona yönelik tedaviler uygulanır.
4. Kalori azaltılmasını yeterince yapmamış olabilirsiniz
5. Selenyum, B vitamini, yağ asitleri, magnezyum ve kalsiyum eksikliğiniz varsa kilo veremezsiniz
6. Psikolojik stres varsa düzeltilmelidir. Stresi olan kişilerin kilo vermesi zordur.
7. Kanda anti-TPO antikoruna bakılır. Yüksek ise ona yönelik tetkik ve tedaviler yapılır.
8. Diğer hormon bozuklukları olup almadığı araştırılır (Kortizol eksikliği, yumurtalık kistleri, prolaktin hormon yüksekliği, kan kalsiyum azlığı gibi).
|