DİYABET TEDAVİSİ
DİYABET TEDAVİSİ
Şeker hastası iseniz en az 3 ayda bir doktorunuza başvurunuz. Şeker hastalığı için Endokrinoloji veya dahiliye uzmanlarına başvurabilirsiniz. Muayene için gittiğinizde doktoruz size aşağıdaki soruları sorabileceğinden bunlara hazırlıklı olunuz:
a) Şu andaki şikayetlerinizin ne olduğu
b) Diyabet ile ilgili daha önce yapılan laboratuvar tetkikleri ve HbA1c sonuçları
c) Daha önce uygulanan tedaviler ve halen kullandığınız ilaçlar
d) Beslenmeniz ve diyetinizin nasıl olduğu
e) Egzersiz nasıl yaptığınız
f) Şeker hastalığı ile ilgili komplikasyonların (göz, sinir böbrek, seksüel, bağırsak, damar, kalp ve beyin ile ilgili) olup olmadığı ve bu konuda aldığınız ilaçlar
g) Kan şekerini etkileyebilecek başka ilaçlar alıp almadığınız
h) Damar sertliği yapan sigara, tansiyon, şişmanlık ve kan yağları (kolesterol ve trigliserit) yüksekliği olup olmadığı
i) Hormon hastalığı olup olmadığı
j) Doğum kontrolü için ne kullanıldığı ve seksüel hikaye
k) Mümkünse doktora gitmeden önce günlük şeker profili çıkarıp öyle gidin. Şeker profili demek şudur: sabah aç karnına, öğle yemeği öncesi, öğle yemeğinden 2 saat sonra, akşam yemeği öncesi ve gece saat 22.30’da kan şeker ölçümlerinin şeker ölçüm aletiyle yapılıp bir kağıda kaydedilip doktora götürülmesidir.
Muayene sırasında doktorunuz genellikle şu konularda bilgi alacak şekilde muayene yapar:
Boy ve kilo durumu gözden geçirilir. Kilo fazlalığı veya zayıflık önemlidir.
Tansiyon ölçümleri yapılır
Ağız için muayene
Tiroit beziniz muayene edilir
Kalp ve karın muayenesi yapılır. Karaciğer ve dalak büyüklüğü olup olmadığı araştırılır
Damar ve nabızlarınız kontrol edilir
Sinir ve duyu muayenesi
Ayak muayenesi
Cilt muayenesi yapılır.
Göz doktoru tarafından göz dibi muayenesi yapılır
Laboratuvar Tetkikleri Olarak Neler Yapılır?
Açlık Kan şekeri
Tokluk kan şekeri 2. saat
HbA1c
Kan yağları (kolesterol, LDL kolesterol, HDL ve trigliserit)
Mikroalbüminüri ölçümü
Üre ve kreatinin
Karaciğer testleri (SGOT, SGPT ve GGT)
Kanda kalsiyum, mağnezyum ve krom
Kalp grafisi (EKG)
TSH ölçümü
Homosistein
Ürik asit
Hassas CRP
Tam kan ve tam idrar
Başka Hangi Doktorlara Gitmek Gerekir?
Yılda bir defa göz doktoruna gidip göz dibi (retina) muayenesi yaptırınız
Her yıl kalp muayenesi olunuz
İki yılda bir diş hekimi muayenesi olunuz
Psikolojik sıkıntılar varsa psikolog ve psikiyatrise gidiniz
Diyetisyene giderek beslenmenizi öğreniniz
KAN ŞEKERİ NEDEN YÜKSELİR?
Bir şeker hastasının daha önce normal veya iyi seyreden kan şekerinin yüksek çıkmaya başlamasına veya yükselmesine genellikle aşağıdaki olaylar neden olur:
1. Yeterli miktarda insülin kullanmazsanız veya ilaçlarınızı düzenli almazsanız
2. Başka bir nedenle hastalanmanız (enfeksiyon, zatürre, grip, idrar yolu iltihabı, sistit gibi)
3. Diyete uymayıp çok fazla yemek yemeniz
4. Egzersiz yapmayışınız veya hareketsizlik
5. Herhangi bir stres durumu (üzüntü, sıkıntı, sinirlilik gibi)
6. Hastalığın ilerleyişi
7. İnsülin yapıyorsanız kullanma tarihinin geçmiş olması veya yanlış yapılması
Kan şekerinde yükselme şu belirtiler yapar:
1. Susamada artma , çok su içmek
2. Daha fazla acıkma ve yemek yeme hissi
3. Sık idrara gitme
4. Gece idrara çıkma
5. Yorgunluk ve uyku hali
6. Bulanık görme
7. Yara ve kesiklerin geç iyileşmesi
8. Mide bulantısı, yüz kızarması
9. İdrarda aseton varsa karın ağrısı olabilir
Kan şekeriniz yüksek ise ne yapmalı?
Su içimini artırın ve mutlaka doktorunuzu başvurunuz. Bu arada idrarda asetona bakınız. Aseton varsa doktora gidinceye kadar istirahat ediniz. Doktorunuzun önerileri doğrultusunda tedavinizi ayarlayınız. Daha sonra aşağıdaki kurallara uyunuz:
1.Diyetinize daha iyi uyunuz
2. İlaçlarınızı veya insülin kullanıyorsanız insülininizi zamanında ve uygun dozda alınız.
3. Hareketi artırın ve doktorunuzun önerdiği sporu yapın
4. Hergün kan şekerinizi ölçünüz
Ketoasidoz (Aseton Koması) Nedir?
Kan şekeri yükseldiğinde bunun anlamı kandaki şekerin insülin yetersizliği nedeniyle hücre içine girememesidir. Hücrelere şeker girmeyince bu defa hücre enerji sağlamak için yağları yakmaya başlar. Yağların yakılması ise keton denen maddelerin oluşumuna neden olur. Ketonlar asit türü maddelerdir. Kanda keton artınca idrara geçer. Kanda ve idrarda keton artması kişinin şuurunu giderek bozar ve bilinç bulanıklığı veya koma olabilir. İdrarda keton veya aseton çıkması eksik beslenen veya uzun süre aç kalan kişilerde de olabilir. İdrarda aseton bakmak için satılan ölçüm çubukları vardır, onlardan temin ediniz.
Ketoasidoz çok tehlikeli bir durumdur. Genellikle tip 1 diyabetik hastalarda görülürse de her yaştaki diyabetik hastada görülebilir.
Ketoasidoz geliştiğinde şu belirtiler oluşur:
Çok su içme
Çok idrara gitme
Açlık hissi
Halsizlik
kilo kaybı
Yorgunluk
Uyku hali
Mide bulantısı ve kusma
Mide veya karın ağrısı
Nefeste çürük elma veya aseton kokusu
Hızlı ve derin soluk alıp verme veya nefes almada zorluk
Bu belirtiler varsa bol su içiniz ve hemen doktorunuza veya bir acil servise başvurunuz.
KAN ŞEKERİ KAÇ OLMALI?
Şeker hastalığının tedavisinde amaç şekere bağlı şikayetleri azaltmak ve komplikasyonlardan korunmaktır. Şekerin kalp ve damarlarda, gözde, böbreklerde ve sinir dokusunda yaptığı hasarlardan korunmak için kan şekerinin mümkün olduğu kadar normale yakın olması, kan kolesterol veya trigliserit düzeyinin normale getirilmesi, sigaranın bırakılması ve aspirin kullanımı büyük önem taşır.
Yapılan bilimsel çalışmalar kan şekeri kontrolünün iyi olduğu hastalarda komplikasyon sıklığının azaldığını ve geciktiğini ortaya koymuştur.
Tedavide ulaşmamız gereken hedefler şunlardır:
Yemek öncesi açlık kan şekeri 90-130 mg/dl arasında olmalı,
Tokluk 2. saat kan şekeri 180 mg/dl’nin altında veya en iyisi 140 mg/dl altında olmalı,
HbA1c’nin % 6 ve altında tutulmalı,
Tansiyon 13/8 ‘den küçük olmalı,
LDL kolesterol 100 mg/dl’den az olmal,
Trigliserid 150 mg/dl den az olmalı,
HDL kolesterol 40 mg/dl’nin üzerinde olmalıdır.
Kan Şeker Hedefi Her Kişide Farklıdır?
a. Yukarıda verilen hedefler daha sağlıklı olmak açısından önemlidir. Kan şekeri hedefi hastadan hastaya değişir. Çocuklar, yaşlılar ve gebelerde özel ilgi gerekir.
b. Açlık kan şekeri kontrolüne rağmen HbA1c düzeyi düşmeyen hastalarda tokluk kan şekerine bakılması gerekir. Tokluk kan şekeri yüksekliği de HbA1c düzeyini artırabilir.
c. Kan şekeri sık olarak düşen hastalarda kan şekeri fazla düşürülmez
BÖLÜM 13
NASIL BESLENMELİ?
Diyet veya Düzgün Beslenme Neden Önemli?
Şeker hastası oldum, artık her istediğimi yiyemeyeceğim diye hemen üzülmeyiniz. Size özel olarak evde ayrı yemek pişirilmesine gerek yoktur. Evde pişirilen yemekler ile de diyet yapabilirsiniz. Önemli olan sağlıklı beslenmeyi öğrenmektir. Evdeki diğer aile bireylerinin de bu şekilde beslenmeleri aslında onların sağlıkları için daha faydalıdır. Şeker hastalığını sağlıklı bir beslenme ile gayet güzel tedavi olacağını biliniz ve hemen moralinizi bozmayınız. Bunun yanında sadece sizin değil evdeki tüm aile bireylerin sağlıklı beslenmeyi bilmeleri faydalıdır. Şeker hastası iseniz çantanızde işyerinde yiyecek meyva bulundurmayı adet haline getiriniz. Şeker hastası bir kişinin az, ancak sık yemek yemesi gerektiğini unutmayınız.
Şeker hastalığınız varsa çeşitli ve sağlıklı gıdalar yiyiniz, yağ ve proteini azaltınız.
Beslenmede karşımıza 3 soru çıkar?
1-Ne yemeli veya yememeli?
2-Ne kadar yemeli?
3-Ne zaman yemeli?
Bu sorulara aşağıda yanıtlar verilmiştir.
Her şeker hastasının uygulayacağı diyet diğer kişilerden farklıdır. Bunun nedeni her kişinin boy ve ağırlığının farklı olması ve ihtiyaç duyduğu kalorinin değişmesidir. Çocuklar ve gençlerin büyüme ve gelişmelerinin normal seyretmesi için gerekli kaloriyi almaları gerekir. Kan şekerlerini düşüreceğiz diye aç kalınmaz. Bunun yerine sağlıklı ve dengeli beslenip ona göre ilaç veya insülin dozu ayarlanır. Diyet listesinde belirtilen miktarlardan fazla yemek kan şekerinizin yükselmesine, az yemek ise kan şekerinizin düşmesine neden olur. Her iki durumda da kan şekeri kontrolü bozulur. Bu nedenle diyetisyen veya doktorunuzun önerdiği kalori kadar beslenmeniz önem taşır.
Diğer önemli bir konu öğünleri ve ara öğünleri atlamamaktır. Öğünleri atlamanız kan şekerinde oynamalara neden olur.
Fazla kalori almak genetik olarak hastalığa elverişli kişilerde şeker hastalığını ortaya çıkardığına göre, kalori ayarını iyi yapmak tedavinin esas noktasını oluşturur. Beslenmeye uymak bir şeker hastasının ömrü boyunca yapması gereken bir durumdur. Diyet yapmadan ilaç kullanmanın veya egzersiz yapmanın anlamı yoktur.
Beslenmede değişiklik yapmak başlangıçta bazı hastaları sıkıntıya soksa da zaman içinde alışılır. Bu nedenle eğitim almak, diyetisyen veya doktora danışmak ve bilinmeyen konuları iyice öğrenmek gerekir.
Kişinin değiştirmesi gereken kötü beslenme alışkanlıkları mutlaka ele alınmalı ve değiştirilmelidir.
Şeker hastası bir porsiyonun ne olduğunu, ana öğün ve ara öğünlerin anlam ve önemini bilmelidir. Ayrıca yiyeceklerin üzerindeki kalori değerlerini okuma alışkanlığı da gelişmelidir.
Bir şeker hastası hangi yiyecekleri yediği zaman kan şekerinin ne kadar artacağı tahmini yapacak kadar bilgi sahibi olmaya çalışmalıdır. Bu nedenle satılan gıdalarda ETİKET OKUMA ALIŞKANLIĞI kazanılmalıdır.
Beslenmenin sağlıklı olması ile kan şekeri, tansiyon ve kandaki yüksek kolesterol ve trigliserit düzeyleri normal düzeye gelebilir.
Evde yapılan kan şeker ölçümleri diyet ve diğer tedavilerin etkinliği konusunda hastaya bilgi verdiğinden, evde kan şekeri ölçümleri yapmayı her şeker hastası veya yakını öğrenmelidir.
Vücut ağırlığı beslenmeyi ayarlamada önemlidir. Vücut kitle indeksi dediğimiz ağırlık/boyxboy yani vücut ağırlığını boyun m cinsinden karesine bölmek gerekir. Örnek verecek olursak bir kişinin ağırlığı 80 Kg ve boyu 1.70m olsun. Bu kişinin vücut kitle indeksi (VKİ) = 80/1.70x1.70 = 80/ 2.89= 27.6 Kg/m2 olarak saptanır. VKİ’i 25 ve üzerinde ise kilo fazladır. VKİ 30 ve üzeri ise şişmanlık vardır.
Vücut ağırlığı insülin direncini ve insülin salgılanmasını etkilediği için normal bir kiloya gelmek önem taşır. Kilo vermek için alınan kalori miktarı azaltılır. Vücut ağırlığı tip 2 diyabetli %80 hastada fazladır ve bunlarda normal kiloya gelmek için alınan kalori azaltılır. Kilosu normal olan hastalarda kalori azaltımı yapılmaz.
Beslenme değişikliği sırasında başlangıçta hastalarda bazen sıkıntı olur. Oysa evde yapılan yemeklerle de iyi bir diyet yapılabilir. Şeker hastalarının diyetlerini bozmalarına neden olan ev dışındaki yemekler, seyahat ve tatillerdeki beslenme konusunda dikkatli olmaları gerekir. Zaman zaman oluşan aşırı yeme isteğini kontrol etmeye çalışmak, bu durumlarda salatalık, domates, 3-4 tane ceviz, badem veya yoğurt yemek gerekir. Bu konuda aile bireylerinin de destek olması gerekir.
Beslenmede dikkat edilecek konulardan bazıları şöyledir:
Şeker Hastası Olarak Beslenmede Dikkat edeceğiniz Hususlar:
1. Yağ miktarını azaltın. Yağın kalorisi çoktur. Yağlı yemekler ve katı yağ yemeyin. Kilonuz fazla ise buna mutlaka uyunuz. Yağ olarak zeytinyağı yiyiniz. Kırmızı etin yağsız olanını tercih ediniz ve haftada bir kez yiyiniz. Süt, yoğurt ve peynirin yağsız olanını tercih ediniz.
2. Sebze ve meyve fazla yiyiniz. Yemeklerde daha çok sebze yemeklerine ağırlık veriniz.
3. Bol su içiniz (günde en az 2 litre)
4. Tuzu azaltınız. Günde bir çay kaşığı kadar tuz yiyiniz.
5. Nişastalı gıdaları, börek, çörek, pasta, reçel, pekmez, bal ve diğer tatlıları yemeyiniz.
6. Ekmek olarak çavdar ekmeği veya tam buğday ekmeği (köylü ekmeği) yiyiniz. Beyaz ekmek yemeyiniz.
7. Alkol fazla alınmamalıdır. Günde bir kadehten fazla alkol kullanılmamalıdır. Alkol alırken yanında karbonhidratlı az miktar gıda almak da faydalıdır. Likör veya tatlı şarap gibi şekerli alkol kullanmayınız. Bira içerken light birayı tercih ediniz. Alkol kullandıktan 2 saat sonra kan şekerinizi kontrol ediniz.
Tip 1 ve Tip 2 Diyabette Beslenmede Farklılık var mı?
Tip 1 diyabetli hastalar insülin kullandıkları için günde 3 defa ana öğün 3 defa da ara öğün olarak yemek yemeleri gerekir. İnsülinin enjeksiyon zamanına göre ana ve ara öğünleri ayarlamak gerekir. Tip 2 diyabetli hastalarda ise çoğu kilolu olduğundan zayıflayacak şekilde kalori azaltımı yapılır. Tip 2 diyabette de ara ve ana öğünler şeklinde beslenmek esastır.
Tatlandırıcılar:
Şeker hastalarının tatlandırıcı ihtiyacını sağlamak üzere kullanılan kimyasal maddelere tatlandırıcı denir. Bunların kalorisi yoktur, şeker tadı verirler. Gebe iken tatlandırıcı kullanılmamalıdır. Mecbur değilseniz tatlandırıcı kullanmayınız. Ne de olsa bunlar kimyasal maddelerdir. Ancak kullanmak istiyorsanız daha çok tercih edilmesi gerekenler aspartam içeren tatlandırıcılar ve yeni çıkan stevya veya splenda tipi tatlandırıcılar olmalıdır.
Sorbitol, mannitol vefruktoz sofra şekeri kadar olmasa da kaloriye sahiptir. Piyasada satılan diyabetik isimli gıdalara katılırlar. Fazla yenirse kilo aldırır ve ishal yapabilir.
Aspartam: Sofra şekerinin 200 katı kadar tat verir. Isıtıldığında tat verme özelliğini kaybeder.
Sakkarin: Şekerden 200 -300 kat daha tatlıdır
Siklamat: Şekerden 30 kat daha tatlıdır. Isıya dayanıklıdır.
Tatlandırıcılardan genellikle aspartam tercih edilmeli ve günde 8 tabletten fazla kullanmamaya dikkat etmelidir.
Diyabetik Gıdalar:
Üzerinde veya etiketinde ‘’Diyet’’, ‘’Light’’ veya ‘’ Diyabetik’’ yazan gıdaların esas özelliği düşük kalorili olmalarıdır. İçlerindeki yağ miktarı azalmış olabildiği gibi normal şeker de olabilir. Diyabetik olanlar ise tatlandırıcı ile yapılır. Bunların da kalorisi vardır. Bu nedenle yiyeceklere ilave etmek yerine yiyeceğiniz bir gıda yerine yenmesi gerekir. Diyabetik reçelin 100 gramında 208 kalori, diyabetik çikolatanın 100 gramında 569 kalori ve diyabetik bisküvinin 100 gramında 538 kalori vardır.
|